>
style type="text/css">
style type="text/css">

   
  WWW.DERSİMİZDUNYA.TR.GG|DUNYA YAYINCILIK SUNAR:DeRSiMiZDunYa|Dunyanın Kalbi burda atıyoooR:)
  Karahan Online Sayfası
 
Kadim Doğuda üç temel budun toprakları yönetirler. Kendilerine Muhteşem Ejder Kavmi, Azametli Yılan Kavmi ve Azgın Pars Kavmi derler. Yüceliğin beden bulmuş halleri olarak, asırlarca süregelmiş çatışmalar onları bugün oldukları hallerine şekillendirmiştir. Fakat şimdi, daha yaşlı bir güç karanlık küllerinden yükselmektedir - But now, an age old power arises from dark ashes – Kadim Gökkavim! Konuklar kaderlerini seçmeli ve hayatlarını bu budunlardan birine adamalıdırlar. Değerinizi kanıtlayarak, sıradan bir köylüden bir Savaş Generaline dönüşebilirsiniz!
 
 
     
 
 
 
Muhteşem Ejder Kavmi
Diğerlerine kıyasla daha ortalamadırlar. Çok uç derecede güçlü bir yanları olmayan dengeli ve oturmuş karakterlerdir. Kılıç, pala ve savaş eldiveninde uzmanlaşırlar. Kılıç ve pala daha yakın mesafe silahlarıyken savaş eldiveni Ejder Budunu üyelerinin iç güçlerini kullanrak uzun mesafelere saldırılar yapmasına olanak verir.
 
Azametli Yılan Kavmi
Diğer budunlara oranla bedensel hünerleri düşük de olsa bunu üstüm silah tasarımlarıyla kapatan bir topluluktur. Azametli Yılan Kavmi’nin diğerlerine daha üstün olan ani saldırıları düşmanlarını hızla bertaraf etmek için düşünülmüştür.

 

Yılan Kavmi’nin kendilerine özel bir silahı vardır. Kopuz. Görünüşte zararsız olan bu aletin uzan mesafelerden sse dalgalarını kullanarak düşmanları öldürebilmesinden dolayı sıklıkla suikastler için kullanılır. Yakın dövüşte Yılanlar hançeri tercih ederler.

Azgın Pars Kavmi

Azametli Yılan Kavmiyle kıyaslandığında onların tam tersi gibidirler. Bedensel özellikleri ve güçleri çok daha üstündür. Hünerleri diğer iki kavimden de daha yüksektir. Boyutlarıyla ölçüldüğünde nispeten güçsün olan devasa silahlar taşırlar. Ama düşük saldırıları hızları sizi yanıltmasın; güçlü yapıları sayesinde çok fazla hasar verirler, bu özelliklerini unutmak çok sayıda savaşçının ölümüne neden olmuştur.
 
Kadim Gökkavim


Liderleri Gökkavmin Onikilerin

Savaş alanında ya da eğitimdeyken, oyun karakteriniz, veya Avatarınız, gittikçe güçlenir. Gücünüzdeki bu yükseliş bir "Seviye Sistemi" ile derecelendirilir. Karakterinizin seviyesi ne kadar yüksek ise o kadar çok güce sahip demektir. Bu metot sizin gibi diğer oyunculara ya da vahşi topraklardaki yaratıklara saldırmadan önce karar verebilmeniz için mükemmeldir!

Ne var ki, güç her sebiye atlanıldığında kendiliğinden gelmez. Bunun yerine, her seviye size bir miktar "Yetenek Puanları" ([C] tuşu) verir. Bu puanlar daha esnek bir karakter yaratmanıza olanak tanır, tıpkı SİZİN olmasını istediğiniz karakter gibi.

Yetenek Puanları dört temel kategoriye bölünmüş, her biri doğrudan belirli bir yeteneği veya niteliği etkilerler. Liste şöyledir:

 
 
     
 
 
ZİNDELİK Sağlığınızı arttırır.
 
RUH Ruhunuzu arttırır.
 
KUVVET Fiziksel kuvvetinizi ve yarattığınız toplam hasarı arttırır.
 
USTALIK Düşmanınıza vuruş ve onun saldırılarından kaçış şansınızı yükselten Ustalığı arttırır.
 
Dost, düşman, uzak, yakın bir araya geldiler; birbirlerinin güçlerini, akıl ve marifetlerini ölçmek için geniş savaş meydanlarında buluştular. Hakanlar ve askerleri, ustalar ve başıbozuklar, hepsi de kadere meydan okumaya geldi. Gelmiş geçmiş en büyük savaşçı, yiğitler yiğidi olarak anılmak için bu yola baş koydular. 

Alacakaranlık çöktü ve ilk ay çıktı. Muzaffer olmak için girişilen bu dehşetli savaş her yeri kana boyamıştı. Kanla gebe bırakılan toprak, doğumun şafağında yani kavimler dünyaya getirdi.

 
Muhteşem Ejder Kavmir Doğu’dan geldi.

Onlar Ağır ve Hafif kılıç ile Güç toplarının Ustalarıydı. Bu çetin savaşçılar İç Güç’lerini de ölümcül bir şaşmazlıkla kullanabiliyorlardı. Gururlu ve sadakatli Ejderler teslim olmaktansa ölene dek mücadele etmeyi yeğlerler. Hakanları Oda-Han OnikiGöklerin kudretine tanık olmuş çok az kişiden biriydi ve Usta Çağ-Han’ın eski bir öğrencisi olarak yaşadı ve öyküyü anlattı
Azametli Yılan Kavmi Kuzeyin donmuş tundralarından geldi. Set-Han’ın yani nam-ı diğer Gölgesiz’in idaresi altında eşsiz silahları ve savaş sanatlarındaki ustalıklarıyla belirdiler. Bu dişli savaşçılar ses dalgaları üzerinde hakimiyet kurarak kurbanlarına hissettirmeden onları uzaktan yok etmenin yollarını keşfetmişlerdi.
 
Azgın Pars Kavmi Batının dağlarından geldi. Bu güçlü savaşçılar da acı kuvvetlerine güveniyorlardı. Yılan Kavmi’nin aksine onların asıl üstünlükleri bilek gücüydü. Devasa kılıç ve mızlakları tek elleriyle kavrayarak yalnız başlarına birçok askere bedeldiler. İşte bu yüzden birçok güçlü savaşçı Rua-Han’a meydan okuma gafletini gösterdiği için bugün toprak oldu.
 
Bu kavimler büyüdükçe adı bilinmez bir sis de kuvvetlenip durdu.

Kısa sürede ön saflar çöktü ve Gök Kavmin’in Hakanı Kara-Han’ın iradesindeki canavarlar içeri girdi. Bu canavarların ölümcül kudreti tüm insanların varlığını tehdit ediyordu. Onlara sadece en tecrübeli savaşçılar meydan okuyabilirdi. Ne var ki bu yolun sonundaki mükafat işin tehlikesinden daha büyüktü. Sonunda her kavimden maharetini ispatlamış savaşçılar öne çıktı. 

Ve bir kez daha beklemeye koyuldular. Acaba uzun yıllar once verilmiş bir sözü kim yerine getirecekti…
Bir yıl once tanıştıkları bir yabancı mı?
Tamu’nun ateşinden dövülmüş ve binlerce savaşın kanıyla beslenmiş bir yürek geldi… kendi halkının özgürlük çağrılarının ahengiyle atan… yaşamı ve ölümü içinde barındıran o karanlıktan çıkmış bir yürek geldi. Kara-Han geldi. Savaşa açlığı ve kana susamışlığıyla kaderine ve yakında evim diyeceği er meydanına yürüdü. Kutsal Şehir Töz’e geldiğinde insanların arasındaki sonu gelmez savaşlardan paramparça olmuş bir ülke gördü. Şehrin insanları savaştan yorgun düşmüş gözlerle onu süzdüler. Bu savaşın sebepleri artık atalarının yırtık pırtık anılarında yok olmaya yüz tutmuştu. Devam etmelerini sağlayan tek şey bu manasız savaşın asırlar içinde doğurduğu kin ve nefretti.
Ejder Kavmi Hakanı Oda-Han karşısına geçti ve ona meydan okudu. “Kimsin, ve amacın ne?” dedi. Kara-Han karşısındakini ciddiye almadı ve sadece gülümsedi. Kavmin insanları Hakanlarının çevresini sararken yabancıya yorgun gözlerle baktılar. Oda-Han bu yabancının küstahlığı karşısında öfkelenmişti. Töreden, terbiyeden habersiz bu adam da kimdi? Nasıl olur da böyle karşısına dikilirdi? Yabancı gülümseyerek öylece durmaya devam edince Oda-Han Ejder Kavmi’inin Hakanı kimmiş ona öğretmeye karar verdi. Silahını çekti ve çelik fısıldadı ama bu fısıltı sessiz savaşçıyı harekete geçirmişti. O da şu kadarcık korku göstermeksizin kendi kılıcını çekti. Tüm Kavmi nefesini tutmuşken Oda-Han dona kaldı.

... Hayır böyle bir şey olamazdı…
Gerçeği kavrayan Hakan’ın şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Genç savaşçının elinde Gök Kavmin son Hakanı Çağ-Han’ın yani Efsanevi Savaşçının, Oniki Orduların Hakanlarını yenebilmiş yegane Büyük Üstadın kılıcı vardı. Oda-Han, bu devasa kılıcın kabzasındaki 12 kutsal taşa bakakaldı. Aklında ona kutsal taşların gücünü anlatan ustasının sözleri geldi. “Taşların gücünü elinde buluduran kişi Oniki Orduların gücünü de elinde bulundurur. Bu güçle bir imparatorluk kurulabilir.”
 
Uzun zaman önce Usta Çağ-Han ve halkı bir yanardağ patlamasında yok olmuşlardı. Tüm Gök-Kavim lav ve küller altında kalıp yok olmuştu. Birçokları bunun sebebinin aşırı hırs ve ihtirasları olduğunu söyledi ama patlamadan sağ kurtulup olanları hatırlayanlar artık çok azdı. Çağ-Han’ın gidişinden sonra bu topraklar hükümdarsız kalmıştı. Oniki Ordular bir kez daha yükselmişti. Ama artık kutsal taşların gücü olmadan savaşlar kontrol edilemiyordu. Toprak Ana kanıyor ve insanları acı çekiyordu.

Oda-Han silahını indirip savaşçının yüzüne baktı. “Çağ-Han?” diye fısıldadı.
 
“Ben Gök Kavmin Onikilerinden Kara-Han,” diye cevap verdi savaşçı. “Bu topraklar onursuz kavgalar yüzünden yeteri kadar kan ağladı. Gerçek Ustaların öğrettiğinden çok daha aşağı ilkeler için yeterince savaş yapıldı.” Sonra duraklayıp kılıcını Oda-Han’a uzattı. O yüce silah, kutsal taşların üzerine düşen ışıklarla parlarken konuşmaya devam etti: “Ben buraya senin insanlarına büyük bir şeref bahşetmeye geldim. Insanlarını efsanevi savaş meydanlarına getir, getir ki kendinizi ispat edesiniz. Kölelerimle dövüşün, size verdiğim görevleri yapın. O zaman savaş meydanından doğrulup diğer kavimlere üstünlük sağlayın ki en güçlüleriniz, en beceriklileriniz ve en cesurlarınız Gök-Kavim’in Ustaları arasında girsin, bize katılsın.”
Yabancının kim olduğu ve getirdiği haber kulaktan kulağa, dilden dile ulaştıkça kalabalık heyecanla haykırdı.
Kara-Han onlara “Bugün büyük bir gün,” dedi. “Bugün OnikiGöklerin yıl dönümü olarak bilinsin.”

Sessiz savaşçı heyecanlı bağrışmaların kesilmesini bekledikten sonra devam etti. “Sizin savaşçılarınız bizim ilgimize layık olduğunu ispatladığında Gök-Kavim’e geri dönecekler.”

“Benim babam her şeye layıktır,” diye bağırdı Manolya. Yedi yaşlarındaki bir kız şaşkın kalabalığın arasında ite kaka kendine yol açarak geldi ve Oda-Han’a hayran gözlerle bakarak, “Öyle değil mi, baba?” diye sordu.

Meydan okuyuşu Kara-Han’ı şaşırtmıştı. Savaşçı kızı süzdü. Belki babasını biraz utandırmıştı ama cesareti yadsınamazdı.

Yüzü kızaran ama çocuğunu korumak için de öne çıkan Oda-Han öfkeyle “Layık olmadığımızı kim söylüyor?” dedi.

Kara-Han yavaşça Hakan’ın etrafında yürürken onu baştan aşağıya süzüyordu. “Layık mısınız?” diye sordu, alaycı bir şekilde. “Görelim o zaman.”

Bir anda gökyüzü karardı ve etraflarındaki hava soğudu. Ayaklarının altındaki toprak gümbürderken herkes sus pus olmuştu. Orada olup bu olanlara şahitlik eden herkes vadiden onlara doğru yankılanan gökgürültüsüne benzer bir kükreme duydu.

Oda-Han önündeki savaşın hazzını duyumsayarak arkasını dönüp savaşçılarına baktı ve muzaffer bir savaş çığlığıyla saldırı emir verdi.

Ejder Kavmi’nin tecrübeli savaşçıları henüz görünmeyen düşmanlarına karşı savaş konumuna geçip beklemeye başladılar. Ağaçlar güçlü bir yaratığın pençeleriyle ikiye ayrıldı.

Sonrasında meydana gelen savaş şiddetli ve bir o kadar da kısaydı. Oda-Han’ın savaşçılarının bedenleri meydanın her yerine dağılmıştı. Yenilmez yaratığın gazabından Oda-Han dahil sadece bir avuç savaşçı kurtulabilmişti. Canavar şimdi kendisini çağıran savaşçıya yönelmişti. Bu olayı anlatmak üzere hayatta kalanların çok az olmasına rağmen orada olanların zihinlerine şu sahne sonsuza kadar kazınmıştır: Bir ordu dolusu savaşçıyı telef eden bu korkunç yaratığı sessiz savaşçı, Gök-Kavim’den Kara-Han tek başına yenmişti.
Gök-Kavim artık geri dönmüştü. Ama neydi bu Gök-Kavim’in tarihi? Çağ-Han’ı yakından tanıyan eski ustalar dışında onları anımsayan pek az kişi vardı.

Eskiden İlahi taşları ele geçiren Oniki Ordular’ın Lordu Kadim Doğu’yu zalimce yönetirken kavimlerden biri, en yiğidi Gök-Kavim ile başında Hakanlardan biri, en yiğidi Çağ-Han ortaya çıkıp insanlara özgürlüklerini geri vermişti. Ama sonra başlarına gelen felaketle ortaan kaybolan Gök-Kavim’in bu geri dönüşü acaba kavimlere neler getirecekti?

Artık ortada büyük bir ödül vardı. Gök-Kavim Oniki göklerdeki iktidarına ortak edecek savaşçılar arıyordu. Tüm kavimler titreyip silkindi.
Muhteşem Ejder Kavmi asil ve onurluydu. Sonunda zarar görecek bile olsa düşmanına dahi şereflice davranırdı. Onları kadim Ejder Kavmi yapan da bu vasıflarıydı. Oda-Han Kadim Doğu’nun sahip olduğu en cömert ve soylu liderdi. Tüm Güneyli kavimler onun bileğinin gücüne ve adaletine hayran olup onun çatısı altında buluştular.
Azametli Yılan Kavmi kurnaz ve akıllıydı. Kazanmak için her yolu dener, herkesle ittifak yapabilirlerdi. Tüm kavimler içinde siyaset ve savaş taktiğinde onların eline su dökecek kimse yoktu. Set-Han Batının kavimlerinin liderlerini kandırdı ve hepsi onun aklına güvenip güçlerini onunkine kattılar.
 
Azgın Pars kavmi, yırtıcı, kavgacı ve güçlüydü. Kendi gücüne olan sonsuz inancı hiç de boş değildi. Kadim Doğu’nun en savaşkan kavmi olarak ün yapmış Parslara meydan okumaya cesaret edebilecek kimse yoktu. Rua-Han belki de bileğine en kuvvetli lider olmasına rağmen o bile Gök-Kavim’in karşı konulmaz gücünü görünce müttefik aramaya başladı ve birçok kavim Pars Kavmi’nin kudretli sancağı altına girdi.
 
Diyarları yeni tehlikeler tehdit ediyordu. Herkesin güçlü ve birlik olması gerekiyordu. Ama asıl tehdit neydi? Kara-Han ve sınırsız kudreti mi, Gök-Kavim’in gizemli oniki Büyük Ustası mı, görülmedik ölçüde kuvvetli canavarlar mı, yoksa her bir kavmin kendi iktidar hırsı mı? Bunu henüz kimse bilmiyordu.
Kadim Doğuda geçen öyküde oyuncular üç büyük kavmin arasında çağlar boyunca süregelmiş bir çatışmanın ortasına atılırlar. Oyuncular ya ihtiyaç anında kardeşlerinin onuru için savaşırlar ya da onlara en çok ihtiyaç duyulan anda sırtlarını çevirmeyi seçerler. Ağzınızı açık bırakacak özellikleriyle “TwelveSky 2 Avrupa” gelmiş geçmiş en iyi ücretsiz PvP tecrübesini sizlere sunmaktadır!
ÖZELLİKLERE GENELBAKIŞ  
Etkileyici ve hayat dolu bir dünyada dolaşın ve keşfedin
Sizi sandalyenizden düşürecek, heyecan dolu aksiyonlara katılın
Zengin oyun atmosferinin içine dalın ve favori karakterinizin gittikçe zorlaşan yan hikayelerde gelişimini takip edin
Oynanabilir dört ırktan birine katılın ve herbirinin kendine has eşsiz Dövüş Sanatlarında ustalaşın
Muazzam PvP savaşlarında ve akınlarında onurunuz için savaşın
Sadece estetik görünmekle kalmayıp aynı zamanda yolculuklarınızda hatırı sayılır faydalar
        sağlayan düzinelerce hayvan yetiştirin
Yaratıkların vahşet dolu ölümlerine tanık olun
Oyuncular tarafından yönetilen bir devlette bir fark yaratın
İndirmesi Ücretsiz, Oynaması Ücretsiz!
GELİŞTİRİLMEKTE  
Soylu atınızı savaş alanına doğru korkusuzca sürün
Sanatçı olun ve eserlerinizi yepyeni bir zanaat sistemiyle satın
Bir madenci olarak doğal kaynakları çıkartıp toplayarak zengin olun
Gurur duyduğunuz başarılarınızı dahili nişan sistemi sayesinde gösterin
Ve çok daha fazlası!
 
Düello  
Başka bir oyuncuyu arkadaşça bir düelloya davet ederek ölüm riskiniz olmaksızın becerilerinizi değerli bir rakibe karşı sınayabilirsiniz. Bu gübü dövüşler onurla yapılar, bu yüzden her zaman bire birdir hatta aynı Kavimden arkadaşlar arasında bile yapılabilir. Ek olarak, düello sırasında iyileşmeye izin verip vermemeyi seçebilirsiniz.
 
Savaş  
Kardeşleriniz için savaşacak mısınız yoksa onlara sırtınızı mı döneceksiniz?
Muazzam büyüklükteki PvP savaşlarında ve akınlarında onurunuz için savaşın
Kendinize bir isim yapın ve Generalleri olarak Kavminizi savaş alanında zafere ulaştırın!
 
Uzak karakol Savaşları  
Ana şehirlerin dışında, Kadim Doğunun balta girmemiş ormanlarına ve muhteşem plaşlarına dağılmış birçok kasaba vardır. Bu strateşik uzak karakollar, onları fetheden ve diğerlerine karşı savunan Kavimler için hayati erzaklar sağlarlar. Her Kavmin Liderleri, zafere ulaşan üyeleri tebrik ederlerken, fethi gerçekleştiren Kavimden bütün hayatta kalanlar cömertçe ödüllendirilirler!
PvP'nin heyecanını yaşamak için nedne oyunun bitmesini bekleyesiniz? Uzak karakol Savaşları 10. seviyeden itibaren gerçekleştirilebilir!
Her 10. seviye ile birlikte yeni bir uzak karakol ile yapabileceğiniz pek çok şey olacaktır! Bu aynı zamanda herkes için adil dövüşü sağlar.
İyi bir savaşçı, bir fetihin ardından asla çok rahatlamaz! Bir uzak karakolu ele geçirme metotları çabucak değişebilir! Bunlar: Tamamen Yoketme, Kutsal Taşları Yoketme, İşgal ve daha fazlasını içerir!
 
Muhafız Taşları  
Muhafız Taşları çok geçmiş zamanlardan kalmış kadim ve mistik emanetlerdir. Gerçek kökleri henüz keşfedilememiştir. Bu büyüleyici yapılar hakında bilinen şey ise düşman saldırılarını püskürtebildikleridir. Gene de, bir işgal kuvveti, bir bölgedeki bir grup taşı tamamen yok etmeyi başarabilirse, bir saldırıyı önleyen koruyucu engeller ortadan kalkar ve bir ordu için şehrin kapılarına bir geçit açar.
 
Yoğun Eğitim  
Asla pes etme, asla teslim olma! Bugünün sultanı yarın yer ile yeksen olabilir! Eğer bir kavmin kuvveti, diğer üç kavmin çok gerisine düşerse, ilgili General insanlarının yoğun eğitime girdiğini açıklayabilir. Bu zaman içerisinde, bütün Kavim üyeleri daha iyi eğitilebilmeleri ve tekrar küllerinden doğabilmeleri için oyun içi ekstra bonuslar alacaklardır!
Bu bonuslar: %50 daha fazla tecrübe, ölüm sırasında azaltılmış penaltı ve özel avlanma alanlarına erişim izni olabilir! Bu gibi muhteşem faydalar ucuza malolmazlar…
 
Gökkavim  
Daha "büyük bir amaca" inanır mısın? Birleşik Doğu fikri çok mu imkansız görünüyor? Bütün kavimlerin bütün üylerine Gökkavmin Hakanı tarafından nazik bir teklifte bulunulmuştur. 1. Uzman Seviyesine ulaşabilen herkes, itaffakını Kadim Gökkavim'den yana ilan edebilir. Ne var ki, kendini adamışlık ve sadakat ispar edilmelidir. Daha iyi bir gelecek arayan kişiler, birer hain olup evlerinden sürülmelidirler. Böyle bir bağlılık için gereken niteliklere sahip misin?
Yepyeni bir Kavime erişim imkanı, tamamen yeni bir başkent ve avlanma alanlarıyla birlikte sadece Karahan'ye özgüdür!
 
İttifaklar  
Politika ve savaş her zaman el ele dolaşan iki dosttur. Temelde ikisi birleşir. Karahan'da, Kavim Generalleri başka bir Kavim ile Kan Kontratı imzalayabilirler. Bu anlaşma, her iki taraf için de çok faydalı bir durum doğurur. Bu barış zamanında, Kavimler birbirlerinin memleketlerini açıkça ziyaret edip özgürce konuşup mallarını satabilirler.
Fakat dikkatli olun! Sadece komşu Kavminiz yanlış bir güvenlik hissi yaratma ihtimali değil, ayrıca İttifak Taşını, barışın sembolünü ve böylece aranızdaki tüm bağları saldırıp yoketme ihtimali de vardır.
den Kara-Han'dır, Efsanevi Kılıç Ustası...
 
 
  Bugün 879 20771 ziyaretçi (39389 klik) (1789)kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol